top of page

Çalışan Hakları Rehberi: Ücret, Fazla Mesai ve Ek Ödemeler

  • Yazarın fotoğrafı: Saliha ŞAHİN
    Saliha ŞAHİN
  • 14 Tem
  • 7 dakikada okunur

Çalışma hayatının temelini oluşturan ücret ve buna bağlı diğer mali haklar, hem çalışanların yaşam standartlarını doğrudan etkiler hem de işverenler için önemli bir sorumluluk alanıdır. İş Kanunu, çalışanın emeğinin karşılığı olan ücretin doğru ve zamanında ödenmesi, normal çalışma süresini aşan çalışmaların adil bir şekilde telafi edilmesi ve çeşitli yan hakların güvence altına alınması konularında önemli düzenlemeler içermektedir.

Bu rehber, ücret ve ek ödemelerle ilgili temel yasal haklarınızı anlamanıza ve olası sorunlar karşısında bilinçli adımlar atmanıza yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır.



1. Ücret (Maaş) ve Temel Esasları


İş Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca ücret, bir kişiye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişilerce sağlanan ve para ile ödenen meblağı ifade eder. Bu, çalışanın en temel hakkı olup, korunması esastır.

ofis ortamında çalışan beyaz yakalılar

1.1. Ücretin Doğru Hesaplanması ve Zamanında Ödenmesi


Çalışanların ücretlerinin sözleşmelerine ve yasalara uygun olarak, tam ve zamanında ödenmesi işverenin başlıca yükümlülüklerindendir.

  • Ödeme Şekli ve Zamanı: Ücret, Türk parasıyla işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenmek zorundadır. Bu zorunluluk, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesi ve ilgili yönetmeliklerle düzenlenmiştir. İşyerinde en az üç işçi çalışması durumunda ücretlerin banka aracılığıyla ödenmesi yasal bir yükümlülüktür. Bu sayının altındaki işyerlerinde ise banka aracılığıyla ödeme zorunluluğu bulunmamakla birlikte, işçinin talebi veya işverenin inisiyatifiyle banka hesabına ödeme yapılabilir. Ücretin en geç ayda bir ödenmesi esastır. Bu süre toplu iş sözleşmeleri veya iş sözleşmeleriyle bir haftaya kadar indirilebilir.

  • Ücret Bordroları: İşveren, her ödemede işçiye ücret hesap pusulası (bordro) vermekle yükümlüdür. Bu bordroda ödenen ücretin miktarı, ücretin parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü olup olmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi ek ödemeler ayrı ayrı gösterilmelidir.

  • Asgari Ücret Uygulaması ve Yasal Çerçevesi: Asgari ücret, çalışanlara normal bir çalışma günü karşılığında ödenmesi gereken en düşük ücret seviyesidir ve işçinin temel ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamasını hedefler.

  • Asgari Ücretin Altında Çalıştırma Yasağı: Yasalara göre hiçbir çalışana belirlenen asgari ücretin altında bir maaş ödenemez. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri bu kuralın aksine hükümler içeremez. Bu yasağa uymayan işverenler hakkında idari para cezaları uygulanır ve çalışan, eksik ödenen kısmın tamamlanmasını talep etme hakkına sahiptir.


1.2. Ücret Hesaplamaları: Brüt ve Net Ücret Ayrımı


Maaşın brüt ve net tutarları arasındaki fark, yasal kesintilerden kaynaklanır.

  • Brüt Ücret: İşçinin hak ettiği, üzerinde herhangi bir kesinti yapılmamış toplam ücret miktarıdır.

  • Yasal Kesintiler ve Net Ücret: Brüt ücretten sırasıyla; SGK Primi (işçi payı %14), İşsizlik Sigortası Primi (işçi payı %1), Damga Vergisi (%0,00759) ve Gelir Vergisi (asgari ücretin gelir vergisi matrahı kadar kısmı istisna olmak üzere, kalan matrah üzerinden gelir vergisi dilimlerine göre) kesilir. Bu kesintilerden sonra kalan tutar, işçinin eline geçen net ücrettir. Asgari ücret hem gelir hem de damga vergisinden muaf olup bu konuda kesinti yapılmaz.


2. Normal Çalışma Süresini Aşan Çalışmalar ve Ücretlendirilmesi


İş Kanunu, haftalık normal çalışma süresini aşan çalışmalar için özel ücretlendirme kuralları belirlemiştir.

ree

2.1. Fazla Çalışma (Fazla Mesai)

İş Kanunu Madde 41'e göre, haftalık 45 saati aşan çalışmalar "fazla çalışma" (fazla mesai) olarak kabul edilir. Ülkenin genel yararı, işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir.

  • Ücret Hesaplaması: Her bir saat fazla çalışma için ödenmesi gereken ücret, işçinin normal saatlik ücretinin %50 artırılmış halidir. Eğer iş sözleşmesinde haftalık çalışma süresi 45 saatin altında belirlenmişse (örneğin 40 saat), bu süreden 45 saate kadar olan çalışmalar "fazla sürelerle çalışma" sayılır ve bu saatler için normal saatlik ücret %25 artırılarak ödenir.

  • Serbest Zaman Hakkı: Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat on beş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.   

  • Yıllık Sınır ve İşçi Onayı: Bir işçiye bir yılda yaptırılabilecek fazla çalışma süresi toplamda 270 saati geçemez. Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için işçinin yazılı onayının alınması şarttır. Bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır.

  • Ödenmemesi Durumu: Fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi halinde, çalışanlar fazla çalışma yaptıklarını kanıtlayıcı belgelerle (işyeri giriş-çıkış kayıtları, puantaj cetvelleri, e-postalar, tanık beyanları vb.) birlikte noter ihtarı, zorunlu arabuluculuk ve nihayetinde İş Mahkemesi'nde dava açma yoluna gidebilirler. Bu tür alacaklarda zaman aşımı süresi 5 yıldır.


2.2. Hafta Tatili ve Genel Tatil Günlerinde Çalışma


İş Kanunu, çalışanların dinlenme haklarını güvence altına alır ve bu günlerde yapılan çalışmalar için ek ücret ödenmesini öngörür.

  • Hafta Tatili (İş Kanunu Madde 46): Çalışanlara yedi günlük zaman dilimi içinde en az 24 saat kesintisiz dinlenme (hafta tatili) hakkı tanınır ve bugün için çalışılmasa dahi ücret tam ödenir. Eğer bir çalışan hafta tatilinde çalıştırılırsa, İş Kanunu ve Yargıtay içtihatları uyarınca, normal ücretine ek olarak çalıştığı günün ücretinin %50 zamlı ödenmesi (fazla mesai olarak) veya ayrıca bir günlük ücret daha ödenmesi gerekir. Bu, genellikle o gün için ek bir yevmiye veya toplamda 2.5 yevmiye (duruma göre değişebilir) anlamına gelir.

  • Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günleri (İş Kanunu Madde 47): 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi ulusal bayramlarda ve Ramazan, Kurban Bayramları, 1 Mayıs, 1 Ocak gibi genel tatil günlerinde çalışanlara, çalışmasalar dahi o günün ücreti tam ödenir. Eğer bu günlerde çalışırlarsa, normal ücretlerine ilaveten çalıştıkları her gün için bir günlük ücretleri daha ödenir. Bu durum "çift yevmiye" olarak da bilinir.


3. Maaşa Ek Sağlanan Diğer Haklar ve Ödemeler

Çalışanın maaş bordrosunu incelediği masa üzerinde hesap makinesi ve kalem.

Temel maaşın yanı sıra, çalışanlara çeşitli sosyal yardımlar ve performansa dayalı ek ödemeler de sağlanabilir.


3.1. Sosyal Yardımlar: Yol ve Yemek Bedelleri



Yol ve yemek bedelleri, çalışanlara sıkça sağlanan sosyal yardımlar arasındadır.

  • Yasal Durum: İş Kanunu'nda işverenin yol ve yemek parası vermesini zorunlu kılan genel bir hüküm yoktur. Ancak, bu yardımlar iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılmışsa veya işyerinde sürekli bir uygulama haline gelmişse (işyeri uygulaması), işveren tarafından ödenmesi bir yükümlülük haline gelir.

  • Ödeme Şekilleri ve Mali Boyutu: Yol ve yemek yardımı nakit olarak ödenebileceği gibi, yemek kartı/çeki, işyerinde yemek hizmeti veya personel servisi şeklinde de sunulabilir. Nakit ödenen yemek bedelinin her yıl güncellenen belirli bir tutarı gelir vergisinden ve SGK priminden istisnadır; bu tutarı aşan kısım ise vergi ve prime tabi olabilir.


3.2. Performansa ve Motivasyona Dayalı Ek Ödemeler: Prim ve İkramiyeler


Prim ve ikramiyeler, çalışanların motivasyonunu artırmak ve başarılarını ödüllendirmek amacıyla yapılan ek ödemelerdir.

  • Tanım ve Koşullar: Prim genellikle bireysel veya ekip performansına, belirlenen hedeflere ulaşmaya bağlı olarak değişkenlik gösterirken; ikramiye daha genel bir nitelik taşıyıp bayram, yılbaşı gibi özel dönemlerde veya şirketin genel başarısına bağlı olarak verilebilir. Bu tür ödemelerin yapılıp yapılmayacağı ve koşulları genellikle iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi, işyeri yönetmelikleri veya işverenin tek taraflı taahhütleri ile belirlenir.

  • Giydirilmiş Ücrete Etkisi: Eğer prim ve ikramiye gibi ödemeler düzenli, sürekli ve belirli periyotlarla yapılıyorsa (örneğin her ay performans primi, her yıl düzenli bayram ikramiyesi), bu ödemeler kıdem ve ihbar tazminatı gibi alacakların hesaplanmasında dikkate alınan "giydirilmiş brüt ücret"e dahil edilir. Ancak tamamen işverenin takdirine bağlı, tek seferlik ve süreklilik arz etmeyen ödemeler genellikle bu hesaba katılmaz.


4. Ücreti Ödenmeyen veya Eksik Ödenen İşçi Ne Yapmalı?


İşçinin en temel hakkı olan ücretin, yasal süresi içinde tam ve eksiksiz ödenmesi işverenin en önemli yükümlülüğüdür. Ne yazık ki, zaman zaman işçiler ücretlerinin hiç ödenmediği veya eksik ödendiği durumlarla karşılaşabilirler. Böyle bir durumda işçinin hangi adımları atması gerektiğini bilmesi, haklarını koruması açısından hayati önem taşır.

  1. İşverene Yazılı Başvuru (İhtarname)

    • Ücretin ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde atılması gereken ilk adım, işverene yazılı bir ihtarname göndermektir. Bu ihtarname, noter aracılığıyla çekilebileceği gibi, iadeli taahhütlü mektupla da gönderilebilir. Gönderilen ihtarname ya da iadeli mektupda;

      • Ödenmeyen/eksik ödenen ücretin miktarı,

      • Hangi dönemlere ait olduğu,

      • Ödeme talep edildiği,

      • Belirli bir süre içinde ödeme yapılmaması halinde yasal yollara başvurulacağı açıkça belirtilmelidir.

    • Bu adım, hem işvereni bilgilendirme hem de ileride olası bir yargılama sürecinde önemli bir delil teşkil etmesi açısından kritik öneme sahiptir.

  2. Yasal Hakların Kullanılması

    • İhtarnameye rağmen ücretin ödenmemesi veya eksikliğin giderilmemesi durumunda işçi, İş Kanunu'nun kendisine tanıdığı yasal hakları kullanabilir:

      • İş Görmekten Kaçınma Hakkı (İş Kanunu Madde 34): Ücreti kanun veya sözleşme hükümlerine göre ödenmeyen işçi, ücretini ödemeyen işveren için iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu durumda işçi, kaçınma nedeniyle çalışmadığı için ücretten yoksun bırakılamaz. Ancak bu hakkın kötüye kullanılmaması ve durumun derhal işverene bildirilmesi önemlidir. İşçilerin topluca iş görmekten kaçınması, lokavt veya grev niteliği taşımadığından yasa dışı olarak değerlendirilmez.

      • Haklı Fesih Hakkı (İş Kanunu Madde 24/II-e): İşveren, işçinin ücretini kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesaplamaz veya ödemezse, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir. Bu fesih, işçiye kıdem tazminatı alma hakkı kazandırır. İşçi, fesih bildirimini noter kanalıyla veya iadeli taahhütlü mektupla işverene göndermelidir.

  3. Arabuluculuk Süreci ve Dava Açma

    • Ücret alacakları için dava açmadan önce arabuluculuk başvurusu zorunludur.

      • Arabuluculuk: İşçi, işverene yaptığı ihtara rağmen sonuç alamaması halinde, yetkili arabuluculuk bürosuna başvurarak arabuluculuk sürecini başlatmalıdır. Arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşma sağlanamazsa, arabuluculuk son tutanağı düzenlenir ve işçi artık mahkemeye başvurma hakkını kazanır.

      • Dava Açma: Arabuluculuk sürecinden sonuç alınamaması durumunda işçi, yetkili İş Mahkemesi'nde alacak davası açabilir. Davada, ödenmeyen ücret, varsa fazla mesai, UBGT (Ulusal Bayram ve Genel Tatil) ücreti, hafta tatili ücreti gibi tüm alacak kalemlerini talep etmelidir.

  4. İspat Yükümlülüğü ve Zamanaşımı

    • Ücret alacaklarına ilişkin davalarda, işçi genellikle ücretini alamadığını veya eksik aldığını ispatla yükümlüdür. Bu nedenle:

      • Bordrolar: İşveren tarafından imzalatılan ücret bordroları önemli bir delildir. İşçi, bordrolarda yazılı olan tutarları almadığı takdirde, bordroyu ihtirazi kayıtla (çekince koyarak) imzalamalı veya imzalamadan önce itirazını yazılı olarak belirtmelidir.

      • Banka Kayıtları: Ücretlerin banka aracılığıyla ödenmesi zorunluluğu nedeniyle banka kayıtları, ödemenin yapılıp yapılmadığını gösteren en güçlü delillerden biridir.

      • Diğer Deliller: Yazışmalar, tanık beyanları gibi diğer deliller de ispat açısından kullanılabilir.

    • Zamanaşımı: Ücret alacaklarında 5 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Bu süre, ücretin muaccel olduğu tarihten (ödeme vadesi geldiği tarihten) itibaren işlemeye başlar. Bu sürenin geçirilmemesi hak kaybı yaşanmaması adına çok önemlidir.



Sonuç


Ücret ve ek ödemelerle ilgili haklarınızı bilmek, çalışma hayatınızda karşılaşabileceğiniz olası sorunların önüne geçmenize veya bu sorunlarla daha etkin bir şekilde başa çıkmanıza olanak tanır. İşverenlerin de bu konudaki yasal sorumluluklarını titizlikle yerine getirmesi, hem yasalara uyum sağlamaları hem de adil ve motive edici bir çalışma ortamı tesis etmeleri açısından büyük önem taşır.



Yasal Uyarı: Bu rehber, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hukuki bir danışmanlık veya tavsiye niteliği taşımaz. Her somut olay, kendine özgü koşulları çerçevesinde değerlendirilmelidir. Ücret ve ek ödemelerinizle ilgili yaşadığınız herhangi bir sorun veya tereddüt durumunda, güncel mevzuat ve özel durumunuza en uygun çözüm için bir hukuk uzmanına başvurmanız tavsiye edilir.

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page