İnsan Onuruna Bir Saldırı: Mobbing Kıskacında Çalışan Hakları
- Saliha ŞAHİN
- 24 Eyl
- 6 dakikada okunur

İş yeri, birçoğumuz için hayatımızın önemli bir bölümünü geçirdiğimiz, ürettiğimiz, değer kattığımız bir alan. Ancak bu alan, ne yazık ki bazen insanın ruhunu kemiren, onurunu zedeleyen bir mücadele sahasına dönüşebiliyor. Böyle bir durumda yaşanılan sürecin adını koyabilmek, tanımlayabilmek sonrasında atılacak adımları tespit etmek ve hak kayıplarına uğramamak için oldukça önemlidir.
Mobbing ya da işyerindeki psikolojik taciz kavramı doktrinde Türkçeleştirilmeye çalışılmış ve tanımlanmıştır. “Alman psikolog Heinz Leymann, psikolojik taciz kavramına çalışma yaşamı açısından ilk yaklaşanlardan biri olmuş ve psikolojik taciz amaçlı davranışların ortaya çıkış biçimleri ile psikolojik sonuçlarını ortaya koymuştur. Bu bağlamda, Leymann; psikolojik tacizi, “bir veya daha fazla kişi tarafından esas olarak başka birine karşı sistematik olarak yönetilen, onu çaresiz ve savunmasız hale iten ve süregelen mobbing faaliyetleri aracılığıyla bu halde tutan, düşmanca ve ahlak dışı iletişim” (http://www.leymann.se/English/12100E.HTM) biçiminde tanımlamaktadır." ¹
Yargıtay 9 Hukuk Dairesi’nin onadığı Ankara 8.İş Mahkemesi’nin 2006/19 esas, 2006/625 karar sayılı kararında mahkemenin; davacının yaşadığı ve yaşatıldığı süreci, iş yerinde amirlerinin uzaktan yüksek sesle bağırarak iş yapmalarını söylemelerini, telefonla konuşurken konuşmasına aldırmadan emir ve görev vermelerini, yüksek sesle bağırarak ‘sen bu işi beceremiyorsun’ gibi sözlü saldırıları, hakaretleri, psikolojik taciz olarak nitelediği görülmüştür. ²
Dolayısıyla mobbing ya da psikolojik tacizi kısaca şöyle tanımlamak mümkündür; sistematik, sürekli ve kasıtlı bir biçimde uygulanan, çalışanı yıldırmaya, pasifize etmeye, işten uzaklaştırmaya yönelik davranışlar bütünüdür. Bu, sadece bireysel bir "anlaşmazlık" ya da "kötü bir gün" değildir; aksine, çoğu zaman iş yerindeki güç dengesizliklerinin, rekabetin ve insanı bir üretim aracı olarak gören zihniyetin bir yansımasıdır.
Duygusal Yıkım: Sessiz Çığlıkların Anatomisi
Mobbinge maruz kalan bir birey için dünya adeta tepetaklak olur. Başlangıçta ne olduğunu anlamlandırmakta zorlanır, suçu kendinde arar. "Acaba ben mi yanlış yapıyorum?" sorusu zihnini kemirir. Zamanla özgüveni sarsılır, kaygı bozuklukları, depresyon, uyku sorunları, psikosomatik rahatsızlıklar (mide ağrıları, baş ağrıları, kas gerginlikleri vb.) baş gösterir. İşine olan sevgisi ve motivasyonu azalır, verimliliği düşer; hatta bazen kasıtlı olarak performansının düşürülmesi için engellerle karşılaşır. Sosyal çevresinden uzaklaşır, kendini yalnız ve çaresiz hisseder. Bu, kelimenin tam anlamıyla ruhsal bir işkencedir ve mağdurun sadece iş hayatını değil, tüm yaşam kalitesini derinden etkiler. Mobbing, insanın en temel hakkı olan onurlu yaşam hakkına ve emeğinin saygınlığına doğrudan bir saldırıdır.
Hukuki Mücadele: Adaletin Peşinde Bir Yol ve İspatın Önemi
Peki, bu sessiz şiddete karşı hukuk ne diyor? Türk hukuk sistemi, mobbingi açıkça tanımlayan ve yaptırıma bağlayan düzenlemelere sahiptir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 417: Psikolojik taciz, Türk hukukunda ilk kez, TBK’nun 417/1 maddesiyle düzenlenme olanağını bulmaktadır. Buna göre, işveren, “hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü”dür.
Anayasa Madde 17: ‘Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı’ başlığını taşıyan 17. Maddede herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğunu belirtmektedir.
4857 Sayılı İş Kanunu: İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkını düzenleyen 24. Madde, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine karşı sataşmada bulunması, şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması gibi durumları kapsar. Mobbing, bu madde kapsamında değerlendirilebilecek ağır bir ihlaldir. Ayrıca, eşit davranma ilkesi (İş Kanunu. m.5) de mobbing davalarında önemli bir dayanaktır. İşveren, esaslı bir neden olmadıkça işçiler arasında ayrım yapamaz.
Türk Ceza Kanunu: Mobbingin niteliğine göre, eylemler hakaret (TCK m.125), tehdit (TCK m.106), görevi kötüye kullanma (TCK m.257), eziyet (TCK m.96), kişilerin huzur ve sükununu bozma (TCK m.123) gibi suçları oluşturabilir.
Peki mobinge uğradınız sessiz sedasız işten ayrılıp gidecek misiniz!
Mobbinge maruz kalınlığında insanlar yaşadıkları kaygı, depresif hal ve özgüven problemleri nedeniyle kendilerinde bu durumu yaratan iş yerinden ayrılıp uzaklaşmak istemektedir. Oysa ki hukuken yapılabilecek birçok şey var.
Öncelikli olarak İş Kanunu 24/2 maddesinde sayılan haklı fesih gerekçelerine göre yaşanılan süreç değerlendirilip iş akdinizi haklı nedenle feshedebilirsiniz. Eğer şartları varsa kıdem tazminatı talep edilebilirsiniz. (Kıdem tazminatı ile ilgili yazımız için buraya tıklayınız) Yine bakiye ücret alacağı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ve yıllık izin ücreti gibi başka da alacaklarınız doğmuşsa bunları da talep edebilirsiniz.
İş Kanunu 5/1 maddesi gereğince eşit davranma ilkesine aykırı davranan işverenden, “ayrımcılık tazminatı” olarak adlandırılan ve 4 aya kadarki ücret tutarınızda olan bir tazminatı talep edebilirsiniz. Yaşanılan süreçte ruhsal olarak derin bir üzüntü yaşandığından bahisle manevi tazminat da talep edilebilirsiniz.
Ayrıca mobbing uygulayan ya da uygulanmasına rıza gösteren ya da önlem almayan işveren hakkında Türk Ceza Kanunun ilgili maddeleri gereğince suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
Delil Toplama Sanatı: Mobbing Günlüğünden Tanık Beyanlarına
Mobbing davalarında en önemli ve çoğu zaman en zorlu aşama ispattır. Soyut iddialar yerine, yaşananları somut delillerle desteklemek, davanın seyri açısından hayati önem taşır. Mobbing genellikle ustaca gizlenen, dört duvar arasında yaşanan ve tanığı az olan eylemlerle gerçekleştiğinden, delil toplama süreci titizlik ve sabır gerektirir.
Mobbinge maruz kaldığınızı düşünüyorsanız, hak arama sürecinizde size yardımcı olacak delilleri toplamaya özen göstermelisiniz:
· Mobbing Günlüğü Tutmak: Yaşadığınız her olayı tarih, saat, yer, olaya karışan kişiler, söylenen sözler, yapılan davranışlar ve o anki duygularınızla birlikte detaylı bir şekilde not alın. Bu günlük, olayların sürekliliğini ve sistematikliğini göstermede çok değerlidir. Mümkünse el yazınızla, kronolojik bir deftere yazın.
· Yazılı İletişim Kayıtları: E-postalar: Size gönderilen aşağılayıcı, tehditkar, görev tanımınızla uyuşmayan veya anlamsız işler yükleyen e-postaları saklayın. Cevaplarınızda sakin, profesyonel bir dil kullanmaya ve durumu kayıt altına almaya çalışın (örneğin, "Bu görevin neden bana verildiğini anlayamadım, yetki alanım dışında görünüyor, açıklama rica ediyorum."). Mesajlaşmalar (SMS, WhatsApp vb.): İşle ilgili ve mobbing teşkil edebilecek mesajları silmeyin, ekran görüntüsü alın. Bu mesajların kimden geldiği ve tarihinin net görünmesine dikkat edin. Resmi Yazışmalar: Performans değerlendirmeleri, hakkınızda tutulan tutanaklar, savunma istemleri, verilen görevlendirme yazıları gibi resmi belgelerin kopyalarını edinin. Özellikle iyi bir performans geçmişiniz varken aniden olumsuz değerlendirmeler almaya başladıysanız, bu önemli bir delil olabilir.
· Tanık Beyanları: Yaşadıklarınıza şahit olan veya benzer muamelelere maruz kalan iş arkadaşlarınızın tanıklığı çok önemlidir. Onlarla konuşarak desteklerini isteyebilirsiniz. Ancak unutmayın ki, tanıklar mevcut işlerini kaybetme korkusuyla çekimser davranabilirler. Bu nedenle, işten ayrılmış eski çalışanlar daha rahat tanıklık yapabilirler. Tanık olabilecek kişilerin isimlerini, iletişim bilgilerini ve hangi olaya şahit olduklarını not edin.
· Sağlık Raporları: Mobbing nedeniyle yaşadığınız stres, kaygı, depresyon gibi psikolojik sorunlar veya psikosomatik rahatsızlıklar (uyku bozuklukları, mide krampları, yüksek tansiyon vb.) için doktora başvurun. Doktor raporları, maruz kaldığınız mobbingin sağlığınız üzerindeki etkilerini somutlaştıran önemli delillerdir. Psikiyatrik tanı ve tedavi süreçleri, mobbingin varlığına dair güçlü karineler oluşturabilir.
· Performans ve Görev Tanımıyla İlgili Belgeler: İşe girişinizdeki görev tanımınız, daha sonra size verilen ancak görev tanımınızla ilgisi olmayan, yetenek ve bilginizin çok altında veya çok üstünde olan işlere dair belgeler veya talimatlar mobbinge işaret edebilir. Başarılarınız, aldığınız takdirler, primler varsa bunları belgeleyin. Mobbing süreciyle birlikte performansınızda düşüş yaşandıysa veya haksız yere eleştiriliyorsanız, önceki başarılarınız bu durumu çürütebilir.
· Şirket İçi Başvurular ve Cevapları: Mobbingi üst yönetime, insan kaynaklarına veya etik kurullara (varsa) yazılı olarak bildirdiyseniz, bu başvuruların ve size cevapların kopyalarını saklayın. İşverenin mobbingi önleme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğini göstermesi açısından önemlidir.
· Ses ve Görüntü Kayıtları: Bu konu oldukça hassastır. Türk hukukunda, kişilerin özel hayatının gizliliği esastır ve izinsiz ses veya görüntü kaydı almak suç teşkil edebilir (TCK m.133, m.134). Ancak Yargıtay'ın bazı kararlarında, başka türlü ispat imkanı olmayan ve sistematik bir saldırı altında bulunan kişinin, uğradığı haksızlığı ispat amacıyla aldığı kayıtların delil olarak kabul edilebileceğine dair içtihatlar bulunmaktadır. Bu konuda mutlaka bir avukata danışmadan hareket etmeyin. Kaydın hukuka uygun olup olmadığı ve mahkemede delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı somut olayın özelliklerine göre değişir.
Delil Toplarken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Sakin Kalın: Duygusal davranmak yerine stratejik ve planlı hareket edin.
Gizlilik: Delil toplama sürecinizi herkesle paylaşmayın, özellikle mobbing uygulayıcısı veya onunla işbirliği yapan kişilerle.
Süreklilik: Delilleri düzenli ve sistematik bir şekilde toplayın.
Yasallık: Hukuka aykırı yollarla delil elde etmekten kaçının. Şüpheye düştüğünüz her durumda bir avukata danışın.
Bu süreçte profesyonel hukuki destek almak, mağdurun haklarını etkin bir şekilde savunabilmesi ve doğru adımları atabilmesi için elzemdir. Bir avukat, hangi delillerin önemli olduğunu, nasıl toplanması gerektiğini ve yasal süreçte nasıl kullanılacağını size en doğru şekilde anlatacaktır. Unutmayın, bu deliller sizin yaşadığınız haksızlığı ve emeğinizin nasıl değersizleştirilmeye çalışıldığını görünür kılacak araçlardır.
Mücadelenin Ötesi: İnsana Yakışır Bir Çalışma Hayatı İçin
Hukuki mücadele, mobbing mağdurları için bir nebze olsun adaletin tecelli etmesini sağlasa da, asıl hedef mobbingin hiç yaşanmadığı iş ortamları yaratmaktır. Bu da ancak ve ancak insanı merkeze alan, emeğe saygı duyan, adil, şeffaf ve katılımcı bir çalışma kültürünün yeşertilmesiyle mümkündür. Unutmayın, onurlu bir çalışma hayatı herkesin hakkıdır.
Dipnot:
¹ Çalışma Hayatında Psikolojik Taciz (Mobbing) Panel Ve Çalıştayı Bildiriler Kitabı, Hukuki Boyutlarıyla Mobbing Bildirisi , Prof. Dr. Tankut CENTEL, s.49
² Pınar Tınaz, Fuat Bayram, Hediye Ergin, Çalışma Psikolojisi ve Hukuki Boyutlarıyla İş Yerinde Psikolojik Taciz:Mobbing, s.142, Beta Y. İstanbul, 2008




Yorumlar